Düşünce Mektebi

Te’vil varsa tekfir yoktur!

Klasik İslâmî kaynaklarda tefsir ile te’vil arasında kategorik bir ayrıma gidilmiş, tefsirin “ilâhî maksat ve muradın ne olduğu hususunda kesin konuşmak”, te’vilin ise “ayetlerdeki muhtemel manalar arasında bir tercihte bulunmak” anlamına geldiği belirtilmiştir. Buna göre tefsir vebal riski yüksek bir faaliyettir. Çünkü tefsir “Allah’ın bu ayetteki muradı şudur” demekle eşdeğerdir. Bu yüzden İmam el-Mâtüridî, “tefsir”i Kur’an vahyinin nüzulüne şahitlik eden sahabeye özgü bir faaliyet olarak nitelendirmiş, te’vilin ise tefsire kıyasla çok daha risksiz olduğuna dikkat çekmiştir. Çünkü te’vil isabetlilik ve isabetsizlik ihtimallerine açık olup kesinlik iddiası içermemektedir. Bu yüzden Mâtüridî, “Tefsir sahabenin, te’vil fukahanın (ulemanın) işidir” demiştir.